Lisanslı ve Lisanssız rüzgar enerjisi santrali (RES) yatırımı
Lisanslı ve Lisanssız enerji (RES) arasındaki farklar nelerdir? Rüzgar, yenilenebilir enerji kaynaklarının en önemlilerinden biridir. Alternatif enerji kaynağı olarak tanımlansa da rüzgar enerjisi birçok ülkede birincil enerji kaynağı olarak önem kazanmıştır. Türkiye’nin rüzgar enerjisi potansiyeli 48.000 MW olarak hesaplanmıştır. Rüzgar enerjisi yatırımının karlılık açısından cazip olması birçok büyük firmanın bu alanda yatırım yapmasını sağlamıştır.
Rüzgar santralinde elektrik üretimi
Bir rüzgar enerji santralinde üretimi yapılan tek ürün elektrik enerjisidir. Yenilenebilir enerji kaynağı olan rüzgar, rüzgar türbinleri sayesinde elektrik enerjisine dönüşmektedir.
Rüzgardaki kinetik enerji, pervaneleri döndürmekte ve böylece pervanelere bağlı rotorlarda mekanik enerji üretilmektedir. Oluşturulan mekanik enerji jeneratörler vasıtasıyla elektrik enerjisine dönüştürülmektedir. Elde edilen elektrik enerjisi akülere aktarılmakta veya herhangi bir depolama işlemi olmakksızın doğrudan şebekeye verilmektedir.
6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu kapsamında elektrik enerjisi, lisanslı ve lisanssız olmak üzere iki şekilde üretilmektedir. Lisanslı RES’lerde üretilen elektrik enerjisi ulusal elektrik şebekesi üzerinden serbest tüketicilere aktarılmaktadır. Lisanssız RES’lerde ise santralde üretilen enerjinin bir kısmı ilişkili tüketim biriminde tüketilmekte, ihtiyaç fazlası kısmı ise ulusal elektrik şebekesine aktarılmaktadır.
Rüzgar santrali için hammadde gereksinimi
Rüzgar enerjisine dayalı bir santralinde ihtiyaç duyulan ana girdi rüzgardır. Rüzgar santrali, gelen rüzgarı elektrik enerjisine çevirmektedir. Bu nedenle rüzgar enerjisine dayalı elektrik üretim santrallerinde herhangi bir hammadde maliyeti yoktur.
Potansiyel müşteriler
Lisanslı ve Lisanssız Enerji (RES)
Lisanslı RES’lerde üretilen elektrik enerjisinin satışı iki şekilde yapılabilmektedir:
- Üretilen elektriğin ikili anlaşmalar ile serbest tüketicilere satışı,
- Üretilen elektriğin YEKDEM kapsamında satışı.
EPDK’nın 2016 yılında aldığı karara göre yıllık elekrik tüketimi 2400 kWh üzerinden olan tüketiciler, serbest tüketici olabilmektedir. Yıllık tüketimi 2.400 kWh’in üzerinde olan yaklaşık 8,4 milyon abone bulunmaktadır. Tüm bu abonelere ikili anlaşma ile elektrik satışı yapılabilmektedir.
Lisanssız RES’lerde ise durum farklıdır. Lisanssız bir RES’te üretilen elektiriğin bir kısmı santral ile ilişkililendirilen tüketim biriminde tüketilmekte, ihtiyaç fazlası kısmı ise üretim tesisinin kurulduğu bölgedeki görevli tedarik şirketi aracılığıyla YEKDEM kapsamında değerlendirilmek üzere ulusal şebekeye aktarılmaktadır. Bu nedenle Lisanssız RES’lerde üretilen elektrik enerjisinin pazarlanmasında herhangi bir sıkıntı bulunmamaktadır.
Rüzgar santrali altyapısı
Bir rüzgar enerjisi satnralinde gerekli altyapı aşağıdaki gibidir:
- Uygun niteliklerde arazi,
- Üretim ekipmanı: Fotovoltaik (solar) güneş panelleri, invertör, akü grubu, akü şarj regülatörü, bağlantı aparatları, sayaç, izleme ekipmanı ve diğer yardımcı ekipmanlar,
- Panel taşıyıcı sistemler (konstrüksiyon),
- Ulusal enerji şebekesine bağlantı hattı.
Rüzgar santrali için kuruluş yeri seçimi
RES kurulumu için öncelikle bölge ve saha seçimi yapılmalıdır. Bölge ve saha seçiminde dikkat edilmesi gereken en önemli husus ise rüzgar potansiyelidir. Rüzgar potansiyelinin belirlenmesinde, Türkiye Rüzgar Enerjisi Potansiyel Atlası (REPA), DMİ (Devlet Meteoroloji İşleri) ne ait rüzgar verileri ve diğer rüzgar enerjisi amaçlı veriler dikkate alınmalıdır.
Uygun bölge seçiminden sonra saha seçimi yapılmalıdır. Saha seçiminde dikkate alınan faktörler aşağıdaki gibidir:
- Rüzgar hızı,
- Kapasite faktörü
- Trafo merkezlerine veya enerji nakil hatlarına uzaklık,
- Ulaşım kolaylığı,
- Arazinin eğimi,
- Sahanın yasal durumu (imar durumu, mülkiye durumu vb.)
- ve diğer faktörler.
Seçilen sahanın rüzgar enerjisi santrali kurulumu için fiziksel, teknik, çevresel ve yasal açıdan uygun olması gerekir.
Seçilen sahada rüzgar ölçüm istasyonu kurularak sahanın gerçek rüzgar potansiyeli belirlenir.
Rüzgar enerjisi santrali için kapasite tahmini
Lisanssız bir RES için tüketim biriminin enerji tüketim değeri, sahanın rüzgar potansiyeli, mevzuatın izin verdiği maksimum kapasite ve diğer faktörler dikkate alınarak uygun bir kurulum gücü kapasitesi belirlenmesi gerekir.
Lisanslı bir RES için kapasite seçimi yapılırken, TEİAŞ tarafından bağlantı noktasına göre ve/veya bölgesel bazda belirlenen ve EPDK tarafından yayınlanan kapasite sınırlamaları geçerlidir. Ön lisans başvurusu için belirtilen sınırlamalar ve diğer teknik kriterler dikkate alınarak uygun bir kapasite seçimi yapılır.
Rüzgar enerjisi santrali yatırım maliyeti
Bir rüzgar santrali kurulumunda başlangıç yatırımı kapsamında önemli maliyeti kalemleri aşağıdaki gibidir:
- Rüzgar türbin maliyetleri (kule, jeneratör, hız dönüştürücüleri, elektrik-elektronik aksamlar ve pervaneler)
- Enerji nakil hattı maliyeti ve/veya trafo maliyeti
- Arsa/arazi edinim maliyeti,
- İnşaat maliyetleri (arazi düzenleme, bina yapımı, yol işleri vb.)
- Katkı payı bedeli (lisanslı RES için)
Sektöre ilişkin tespitler ve trendler
- Global rüzgâr enerjisi piyasasında yatırım yaparken dikkat edilen husus, 1 MW rüzgâr santralinin maliyetdir. Rüzgar türbinlerinin ve diğer ekipmanların fiyatı giderek düşmektedir. Bu fiyat düşüşü, rüzgara dayalı enerji santrallerinin sabit yatırım miktarını düşürmekte ve bu durum da yatırımı daha cazip kılmaktadır. göstermektedir.
- 2016 sonu itibarıyla elektrik kurulu gücü bir önceki yıla göre %7,3 artarak 78.497 MW’a yükselmiştir. 2016’da kurulu güç artışına en yüksek katkıyı sırasıyla ithal kömür, lisanslı rüzgâr ve doğalgaz çevrim santralleri yapmıştır. 2016 yılında doğalgaz ve hidroelektrik santrallerinin elektrik üretimindeki payı gerilerken, kömür ve rüzgâr santrallerinin payı yükselmiştir.
- Dünya genelinde olduğu gibi Türkiye’de de yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilen elektrik devletin alım garantisi altındadır. YEKDEM (Yenilenebilir Enerji
Kaynakları Destekleme Mekanizması) olarak adlandırılan uygulama kapsamında hidroelektrik, rüzgâr, jeotermal, biyogaz, biokütle, çöp gazı ve güneş enerjisi santrallerine TETAŞ tarafından 10 yıl boyunca elektrik alım garantisi sunulmakta olup, söz konusu santrallerde yerli üretilen teçhizat kullanılması durumunda ek destek verilmektedir.
Mini Rüzgar Santralleri
Rüzgar Enerjisi Ekonomisi Ülkelere Önemli Getiriler Sağlıyor
Rüzgar enerjisi ekonomisi, ülkelerin en çok ilgilendiği konulardan biri haline geldi. Dünya üzerinde uzun bir süredir varlığını devam ettiren insanoğlu, yer altı kaynaklarını önemli ölçüde tüketti. Kömür ve doğal gaz gibi enerji kaynaklarının yerine alternatifler geliştirilmeye başlandı. Doğanın sunduğu alternatiflerin de etkili bir şekilde değerlendirilmesi için sistemler geliştirilmektedir.
Rüzgar türbinleri de bu sistemlerden biridir. Rüzgar konusunda büyük bir potansiyele sahip olan ülkemiz, toprakları üzerinde kurulu olan rüzgar türbinlerinden hafife alınamayacak ölçüde enerji elde edebilmektedir. Var olan türbinlerin geliştirilmesi, kullanılan kanat yapısının geliştirilmesi gibi çalışmalarla elde edilen verimin artırılması sağlanmaktadır. Rüzgar enerjisi gibi doğal kaynaklardan elektrik üretimi, çevre için yararlı olduğu kadar ülke ekonomileri için de yararlıdır.
Üretimi ve işlenmesi için maliyet gerekmeyen bir kaynaktan elektrik enerjisi üretimi, ülke ekonomisini de olumlu yönde etkilemektedir.
Rüzgar Enerjisi Ekonomisi Hakkında
Yapılan konferanslar, araştırmalar ve istatistikler sonucu karbon emisyonunu azaltmanın en etkili yolunun rüzgar enerjisi olduğu belirlendi. Dünya üzerindeki önemli şirketler, rüzgar enerjisi kullanımını tercih etmekte ve sektöre yatırım yapmaktadır.
Şirketlerin bu tutumu sayesinde rekabet artmakta ve şirketlerin değeri de yükselmektedir. Rüzgar enerjisini tercih eden şirketler ürettikleri emisyonu etkili bir şekilde azaltırken, ucuz ve güvenilir bir enerjiye yatırım yapmış oluyorlar. Rüzgar dışındaki enerji kaynakları incelendiğinde, en az maliyetin rüzgar enerjisinde olduğu görülmektedir. Yapılan gelişmelerle rüzgar enerjisinin maliyeti azalmakta ve üretim kapasitesi de artmaktadır.
Rüzgar Enerjisi ve Türkiye
Şirketler, bu fırsatı iyi bir şekilde değerlendirdikleri takdirde ciddi bir tasarruf sağlayabilirler. Aynı durum ülke ekonomileri için de geçerlidir. Enerji üretimine ayrılan bütçe azaldıkça, farklı alanların güçlenmesi ve geliştirilmesi sağlanabilmektedir. Rüzgar enerjisi ekonomisi, yatırımcılara önemli fırsatlar sunmaktadır.
Gelişmekte olan ülkelerde, rüzgar enerjisi santralleri hızla yükselmeye başladı. Off-grid adı verilen küçük çaplı sistemlerle, şebeke hattı çekilmesinin çok masraflı olduğu bölgelerde maliyet daha da azaltılmaktadır. Bu sistem sayesinde, şebekenin bulunmadığı alanlara enerji sağlanması daha hızlı bir şekilde gerçekleştirilebiliyor. Rüzgar enerjisi, ilerleyen dönemlerde daha da verimli sistemlerin oluşmasını sağlayacak.
Yapılan yüksek yatırımlar sayesinde AR-GE çalışmaları hızlı bir şekilde gerçekleştirilebilmektedir. Pek çok firma, rüzgar enerjisi sektöründe farklı konularda hizmet veriyor. Depolama, kanat tasarımı gibi pek çok noktada yapılacak çok fazla iş bulunduğu için rüzgar enerjisi sektörü gelecek vaat eden bir sektördür.